Kıymet


“Beni tanımıyorsun” dersiniz en kıymetlinize. Bu kişi sevdiğiniz partneriniz de olabilir, kardeşiniz de çok yakın bir arkadaşınız da. “Ben seni çok iyi tanıyorum” der. Bunu söylerken “ne yapmaya çalıştığının gayet iyi farkındayım” ifadesi de kullanabilir, bunu hissettirmeye de çalışabilir. Yıllar geçer, öyle bir an gelir ki aslında sizi gerçekten de hiç tanımadığını fark eder. İlk önceleri sizi hep eleştiren, hep bir hatanızı bulan insan aniden varlığınızı fark eder. Bu süreçleri siz sabır içerisinde izlersiniz ve içten içe bir gün varlığınızı fark edeceğine inanırsınız. İşte o gün geldiği zaman gözleriniz dolar, “beni tanımıyorsun” derken ne demek istediğinizi anladığını derinden hissedersiniz. Aslında siz zaten bu konuyu yıllar önce kafanızda çözmüşünüzdür. Sizi neden ısrarla fark etmek istemediğinin sizin şahsınızla ilgili olmadığını, kendi kendini güçsüz hissetmekle ilgili olduğunu bilirsiniz. Bu seviyede yaşayan insanların genelde bu dünyayla pek de bir ilgileri olmaz. Hatta o kadar bir dünyadan kopuk yaşarlar ki, zaman dahi onlar için hiçbir şey ifade etmez. Aniden zamanın ne kadar da hızlı geçtiğini fark ederler. “En son 2020 yılındaydım, ne zaman 2022 oldu?” diye kendi kendilerine sordukları çok olur mesela. Dünyada tek geçerli şeyin, gerek insan gerekse başka canlılar, yardım etmek olduğuna inanırlar, bunu yapabilmek için kendilerinin de çok iyi hissetmeleri ve olmalarına da. Bu insanları gördüğünüz zaman ya nefret edersiniz ya da çok seversiniz. Enerjinizi ayna gibi yansıtırlar, iyiyi de kötüyü de. Enerjiniz düşükse, kendinizi değersiz hissediyorsanız, bu tip insanlardan rahatsız olursunuz çünkü taşıdığınız enerjiyi size geri verirler. Eğer çok temiz bir enerji taşırlarsa ve o anda düşük enerjiyi tolere etmek isterlerse sizi dönüştürmeye başlarlar, kendinizi çok güvende hissedersiniz. Size doğru akan sevgi enerjisini hissedersiniz ve bu size iyi gelir, sebepsiz bir iyi olma hali başlar. Hayatınızda böyle güzel enerjili insanlar varsa gitmelerine izin vermeyin. Sizin iyi olmanız için hayatınıza girerler, kendi menfaatleri için değil. Bu tarz insanlar gittikleri her yere, ortam ne kadar zor olursa olsun, sevgi götürmeyi amaç edinmişlerdir. Bu dünyaya geliş sebepleri salt bu sevgiyi taşımak ve herkese bulaştırmaktır. Hayatta var olma sebeplerini erken yaşlarda kabul ettikleri için bu anlaşmayı hiç bozmazlar. Anlaşmayı kiminle mi yapmışlardır? Tamamıyla enerji boyutunda gerçekleşen bu anlaşma sizin inancınız doğrultusunda değerlendirebileceğiniz bir kavramdır. Sadece bu evrendeki en yüksek gücün, bizleri yaratanın bu dünyada bizi görevlendirebileceği gerçeğiyle yola çıkabilirsek, anlatılmaya çalışılan anlam bulacaktır. “Ne için buradayım?” “Hayat amacım nedir?” gibi soruların, herkesin bir gün kendi kendine yüzleşmesi gereken konular olduğuna inanan bir kişi olarak bu kadar derin düşünmenin aslında içten içe bize çok iyi geleceğini belirtmek isterim. Sevgiyle kalın.