Duygusal İlişkilerde yaşanan ayrılıklar ve hissettirdikleri


Takotsubo Kardiyomiyopati adı verilen Kırık kalp sendromunun sebepleri psikolojik olabileceği gibi ciddi boyutta kişinin sağlığını bozacak seviyeye gelebilir. Yapılan bilimsel araştırmalarda beyinde, yaşanan duygusal ayrılıkların fiziksel hissedilen acıyla ayni şekilde kabul edildiği bulunmuştur.

Bir ilişki bittiği zaman ilişkiyi bitiren de terk edilen de oldukça derin mutsuzluk yaşayabiliyor. Terk edilen tarafın her zaman daha çok acı çektiği görülse de ilişkiyi bitirmek zorunda kalan kişilerin de acı çektiği gözlemlenmiştir. Bir ilişki bittiği zaman, özellikle uzun süreli ve ciddi bir ilişki ise, kişilerin birlikte yaşadıkları, ortak bir hayatı paylaştıkları bir düzen varsa, kişiler yoksunluk belirtileri yaşamaya başlayabilir. Yapılan araştırmalarda, alkol veya madde bağımlılığında maddenin vücuda alınmaması durumunda yaşanan yoksunluk belirtileri, ilişkisi biten kişilerde de görülmüştür. Bunlara bağlı olarak kişi kendini kaygılı, yalnız, depresif hissedebilir. Bu duyguları yaşamamak adına, daha önce eski partneriyle gittiği yerlere gidebilir, eski fotoğrafları ve hediyeleri tekrar bulup bakabilir veya sosyal medya hesaplarını inceleyip takip etmeye devam edebilir. Bazı durumlarda kişi terk edilmiş bile olsa eski partnerine dönmeye çalışabilir veya hiç düşünmeden kendini uygun olmayan ilişkiler içerisinde bulabilir. Aslında yapılması gereken ilişkinin bitmiş olduğunu kabul edip, hayatımızın bir bölümünde çok sevdiğimiz insanın artık yaşantımız içerisinde olmayacağıyla yüzleşip yas tutmaya başlamaktır. Yas tutmak sadece ölümle ayrıldığımız sevdiklerimiz için geçerli bir duygu durumu değildir. İlişkimiz bittiği zaman da yaşayabileceğimiz ve yüzleşmemiz gereken bir süreç için de geçerlidir. İlişkinin bitmiş olduğunu kabul etmek aslında kişiyi özgürleştirir. Onu yürümeyen bir ilişki için beklemekten kurtardığı gibi, belirsizliği de ortadan kaldıracaktır. Bu tarz süreçlerde eski partnerle görüşmemek, fiziksel olarak temas kurmamak, eğer görüşülmesi gerekliyse uzun süre ayni ortamda bulunmamak ayrılığın verdiği mutsuzluğun bertaraf edilmesinde oldukça yardımcı olacaktır. Eski partnerle arkadaş kalmak her zaman işe yaramayabilir. Ara ara telefonda konuşmanın bile eğer gerçek olmayan bir ümit verecekse, ilişkiye geri dönüyor hissine yol açacaksa engellenmesi gerekebilir. “Sadece iyi olup olmadığını merak ettim” gibi bahanelerle dahi aramamak çok daha doğru olabilir.

İlişkinin bittiğini kabul etmek iyileşme sürecinde başlı başına önemli bir adımdır aslında. Bütün olasılıkları, beklentileri bertaraf etmek ve sadece hissedilen üzüntünün zamanla geçmesine odaklanmak en büyük şifa olacaktır. Sürekli olarak eski partner hakkında konuşmamak, ondan haber almaya çalışmamak, sosyal medya hesaplarına, almış olduğu eski hediyelere, birlikte çekilmiş eski fotoğraflara bakmamak ayrılığın gerçekliğini pekiştireceği gibi ayrılık sürecini de dayanılır kılacaktır.

Neden ilişkinin bittiğini anlamamış olabilirsiniz. Bu da en zor ayrılıklardan biridir. Ayni konuyu sürekli olarak düşünmek sorunu çözmeyeceği gibi ilişkiyi yanlış değerlendirmemize, ümitlenmemize de sebebiyet verebilecektir. Bu yüzden nasıl ve ne şekilde bittiğini düşünmemeye çalışmak, aklımıza geldiği anda başka şeyler düşünmek, sürekli olarak kendimizi meşgul etmek, bizi aşağıya çeken duygu durumundan çıkmamıza yardımcı olabilir. Düzenli beslenmek, spor yapmak, eğer yaşam alanı müsaitse evcil bir hayvan edinmek, kendimizi keşfetmek, hobilerimizi bulmak ve yapmaya başlamak bizlere oldukça iyi gelecektir.

İyileşme sürecini hayata geçirmek ilişkinin gerçekten bittiğini kabul etmekle otomatik olarak başlayacaktır. Evet çok zor bir süreçtir ve zamanla üstesinden gelinebilecek, atlatılabilecek ve belki de size çok daha uygun bir partneri hayatınıza çekebilecek, yaşantınızın sadece kısa bir kesiti olarak kalacaktır. Her zaman sevgiyle kalın.